top of page
Yazarın fotoğrafıAdmin

Bağlama Ustası Mehmet Hamzaoğlu


Mehmet Usta'nın oğlu Metin Usta


Ortaokul son sınıfta Akrabamız Ali Ağabey’in bağlamasını ondan ödünç aldım. Kısa bir sürede çalmayı öğrendim. Ali Ağabey de sağ olsun, bir iki yıl boyunca benden bağlamayı geri istemedi. Derken bir gün Kırşehirli Neşet Ertaş Samsun Zafer sinemasında konser verdi.. Samsun’da ortalık yıkılıyor.Herkesin dilinde “Dane dane benleri var yüzünde”.

Bu konsere yine akrabalarımızdan Sevinç Ağabey de gitmiş. Yıl tahminen 1969 .. Neşet Ertaş’ı çok beğenmiş ve ona çok özenmiş. Bağlama çalmaya karar vermiş. Ali Ağabey’den bağlamasını istemiş. Ali Ağabey de bana bağlamayı Sevinç Ağabey’e vermemi söyledi. Çok üzüldüm ama çaresiz gidip verdim. Ondan sonraki iki yıl bağlama çalamadım.

Sonra üniversite yılları başladı. 68 kuşağına kıyısından biz de takılıyoruz; haliyle ya sağcı olacağız ya da solcu. Ben de o zamanki İTÜ’lüler gibi solcu oldum. Bir gün fakültede forum yapıyoruz. ( forumlardan genellikle yemekhane boykotu kararı çıkardı) Forum esnasında eğlenmek için arkadaşlar bağlama getirmiş. Ben hemen bağlamaya sarıldım tabii… Baktılar ki ben bu işi beceriyorum, önüne gelen fakülteye bağlama getirdi. Beş altı bağlama var fakültede. Boykotlarda çalıyoruz. Bazen birini alıp eve götürüyorum, tekrar geri getiriyorum. Fakat mutlu değilim. Çünkü bağlamaların hiçbiri benim ilk göz ağrım teknesi kırmızı beyaz desenli dut bağlamam gibi değil. Günlerden bir gün bir bağlama daha geldi. Aaaaaa, baktım ki bu bağlama Ali Ağabey’in kırmızı gövdeli beyaz dipli bağlaması ile aynı kalitede. Hemen arkasını çevirip içerideki etikete baktım:‘Mehmet Hamzaoğlu , fuar karşısı , Trabzon’ yazıyor. Kafama kazındı bu isim

Aradan yıllar geçti, Rize’de çalışıyorum. Arada Trabzon’a da gidiyorum. Her gidişimde fuar alanının etrafını dolaşıp herkese soruyorum: “Mehmet Hamzaoğlu saz ustası..tanıyor musunuz?” Birkaç yıl boyunca bıkmadan usanmadan her önüme gelene sordum. Derken bir gün Ressam Saldıran Özmen “Ooooo , o benim iyi dostumdur” dedi….

Sevinç ve endişe ile karışık sordum:

“Peki ama nerde olduğunu biliyormusun?”

“Görele Çavuşlu’ya memleketine gitti ..”

Sevinçten uçacak gibiydim... Sömestr tatili yakındı. Çok kısa bir süre sonra ailecek Rize-Samsun yolundaydık. Arabada dört çocuk var, üç çocuk arkada Samsun’a gitme heyecanı içindeler, dördüncü çocuk ben ise Mehmet Hamzaoğlu’nu bulma umudu ile heyecan içindeyim.

Derken Çavuşlu’ya geldik.. Ana yol üzerinde yavaşça seyrederek soracak birini arıyorken küçücük bir dükkan ilişti gözüme: “Bağlamacı”

“ Şu bağlamacıya sorayım” dedim içimden.. “Belki tanıyordur…”

“Mehmet Hamzaoğlu benim. ” dedi orta yaşın epeyce üzerinde güleç yüzlü adam…

Koyu bir sohbet başladı tabii… Mehmet Usta, Agop ustanın çırağı.. Dut ağacından tekne çıkarmanın öneminden bahsettik . Bağlamanın sapı ardıç olmalı. Çünkü ardıç ağacının lifleri doğrusaldır ve ardıç sap çalışmaz. Aşık Dertli de zaten söylememiş mi:


Telli sazdır bunun adı

Ne ayet dinler , ne kadı

Bunu çalan anlar kendi

Şeytan bunun neresinde?

Abdest alsan aldın demez

Namaz kılsan kıldın demez

Kadı gibi haram yemez

Şeytan bunun neresinde?

Venedik'ten gelir teli

Ardıç ağacından kolu

Be Allahın şaşkın kulu

Şeytan bunun neresinde?

İçinde mi, dışında mı

Burgusunun başında mı

Göğsünün nakışında mı

Şeytan bunun neresinde?

Dut ağacından teknesi

Girişten bağlı perdesi

Behey insanın teres'i

Şeytan bunun neresinde?

Dertli gibi sarıksızdır

Ayağı da çarıksızdır

Boynuzu yok, kuyruksuzdur

Şeytan bunun neresinde

Burgular ceviz olmalı ki kolay akort edildin ve akort tutsun. Göğüs Ardanuç Ladin olmalı. Tekne kelebek de olabilir ama, dut esastır. Her detayı konuştuk Mehmet Usta ile.

Mehmet Hamzaoğlu usta yaptığı işin bilincinde, hakkını vererek yapan, yaptığı işin kalitesi ile övünen saygıdeğer bir insan.


Aradan kaç yıl geçti… Ne bağlamalar gördüm. Ama bana göre Mehmet Hamzaoğlu üzerine usta yok yok yok…

Şimdi oğlu Metin Usta Sipariş usulü bağlama yapıp zar zor geçiniyor.

Aslında dükkanı biraz büyütüp birkaç usta alıp seri üretime geçse belki daha çok kazanır ama, iyi ki öyle yapmıyor… İyi ki atalarımızdan gelen gelenek devam ediyor.

Metin Usta’nın oğlu Torun Servet Hamzaoğlu İTÜ Konservatuarı Çalgı İmalatı bölümünü bitirmiş.

Umarım dededen gelen bu geleneği o devam ettirir.

Metin Hamzaoğlu

Giresun- Trabzon karayolu üzeri Çavuşlu – Görele

Tel: +90 537 542 44 19






1.784 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page