Bu yazıda yazdığım konuların uzmanı deÄŸilim. Ortalama biriyim. Sadece yaÅŸadıklarımı anlatıyorum. Okuyanların bunların uzman görüÅŸü olmadığını ve içinde yanlışlar olabileceÄŸini dikkate alması gerekir.Hikayelerde anlatılan kiÅŸiler ve mekanlar benim hayal gücümün eseridir, herhangi bir tarihi belgeye dayanmamaktadır.
Paranın Bini Bir Para

Bundan bir yıl önce, önce Blockchain teknolojisi ile ve daha sonra Bitcoin ve diÄŸerleri ile tanıştım.Her yenilik beni heyecandırmış ve merakımı celbetmiÅŸtir.. Blockchainde de öyle oldu. Satoshi Nakomoto'nun Bitcoin makalesinin bendeki tesiri, sanki Komünist Manifesto gibiydi. Sanki başıma elma düÅŸmüÅŸ ve aniden yer çekimini keÅŸfetmiÅŸtim. Ve sonuçta kendimi tam olarak kripto dünyasının içinde buldum. Bu dalgalı ve fırtınalı denizde, meraklı bir amatör yüzücü olarak bazen derine dalıyor, bazen kıyıya çıkıp dinleniyorum.
Bugün anlı ÅŸanlı profesörlerden biri “Sakın yumurta yemeyin !!!” diye avaz avaz bağırırken bir diÄŸeri “ Sakın yumurtayı sofranızdan eksik etmeyin haa !” diye parmak sallıyorsa, kripto dünyası da buna benzer insanlarla doluydu. Uzman kimdi, hangi fikir doÄŸruydu, bunu nasıl anlayacaktım? Bir yazılımcı deÄŸildim.Teknik terimler bana ancak bilgi kırıntıları saÄŸlıyordu.
Bu karmaÅŸa içinde olan biteni daha iyi kavramak için kendi düÅŸüncelerimi kaleme aldım.
Bu yazıyı ileride okuyunca acaba neler düÅŸüneceÄŸim, bu merak ÅŸimdiden beni heyecanlandırıyor. Çünkü, Stephen Hawking'in ünlü Zamanın Kısa tarihi adlı kitabına Kark Popper'den alıntıladığı gibi " Ä°yi bir kuram, ilkesel olarak gözlemle aksi kanıtlanabilen veya yanlışlanabilen bir dizi tahmin yapılabilmesi ile karakterize olur. Öngörülerle uyuÅŸan yeni gözlemlerin yapıldığı her durumda kuram ayakta kalır ve ona olan güvenimiz de artar. Ama çeliÅŸen yeni bir gözlem bulunduÄŸunda; kuramı terk etmek veya gözden geçirmek zorunda kalırız. Ä°zlenmesi gereken yol bu; ancak elbette gözlemi yapan kiÅŸinin yeterliliÄŸini sorgulamamız da her zaman mümkündür. " :)))
​


- 1 -
GÜNÜMÜZDEN BÄ°NLERCE YIL ÖNCE
Binlerce yıl önce Mezopotamya'nın kadim Uruk kentinde yaÅŸayan Utu, hayvancılık ile geçimini saÄŸlıyordu. O tarihlerde henüz Uruk kralı Gılgamış daha yeni hüküm sürmeye baÅŸlamıştı. Uruk bin beÅŸ yüz kiÅŸilik nüfusu ile dünyanın en büyük kentiydi ve bütün dünya Mezopotamya'dan ibaretti.
Utu hayvanlarını ÅŸehirden 3 saatlik mesafedeki bir otlakta otlatıyor, akÅŸamları sütlerini saÄŸarak hayvanları etrafı tahta perde ile çevrili ağılına bırakarak geceleri ÅŸehre dönüyordu. Her gün onca yolu tepmek, geceleri yegane sermayesi olan hayvanlarını savunmasız olarak ağılda bırakmak onu özellikle geceleri çok huzursuz ediyordu.
Bu huzursuz gecelerdi birinde ÅŸehirdeki evinin etrafında tavuk yetiÅŸtirmeyi hayal etti. Tavuk yetiÅŸtirmek hayvancılıktan çok daha kolaydı ve daha kârlı olabilirdi. Tavukları geceleri üç saatlik yolda deÄŸil, yakınında ve daha emniyetli olacaktı. Ä°nekler için çayır gerekiyordu ama tavuklar için böyle bir gerek yoktu. Arpa ve buÄŸday verip yerine yumurta ve tavuk eti üretebilirdi.
Ertesi gün , bu muhteÅŸem hayalin mutluluÄŸu ile kalktı, üç saat yol alarak ağılına gitti, ama artık kendini zengin hissediyordu. Bu enerjiyle hayvanlarını saÄŸdı ve bir ineÄŸi ertesi gün Uruk pazarında tavuklar ile deÄŸiÅŸtirmek hedefi ile Uruk'a doÄŸru yola çıktı. DönüÅŸ yolu daha uzundu çünkü hayvan çoÄŸu zaman problem çıkarıyordu. Ama Utu zengin olma hayalinin verdiÄŸi enerjiyle, uzun uÄŸraÅŸlar sonu hava kararmadan hayvanı Uruk’a getirdi ve evinin önüne baÄŸladı. Hiç yorgun deÄŸildi.
Bir Sumerlinin ertesi gün pazara tavuk getireceÄŸi hayali ile yattı.
​
Rüyasında tavuklar, civcivler ve öten horozlar gördü. Her gün kolayca tavukların altından yumurtayı alıp ÅŸehirde evlere dağıtıyordu. Her evden arpa, buÄŸday, yün, kendir alıyordu. Arpa ve buÄŸdayları tavuklara yedirip, yumurtaları tekrar arpa ve buÄŸday ile deÄŸiÅŸtiriyordu.. Rüyasında zengin olmuÅŸtu bile..
Utu sabah, gün doÄŸar doÄŸmaz, heyecanla hayvanını pazara götürdü..
Ne yazık ki hiçbir Sumerli tavuk getirmemiÅŸti! Büyük bir hayal kırıklığına uÄŸramıştı ama direndi. Üstelik o günkü sütü de saÄŸamamış ve ağıldaki hayvanlarının durumundan da habersizdi. Ama olsun, nasıl olsa zengin olacaktı.. Zor bir gece geçirdi, rüyasında çok kötü ÅŸeyler görmesine raÄŸmen, ertesi gün hayalinin uÄŸruna, bin bir zahmetle hayvanı tekrar üç saat mesafedeki ağıla ancak beÅŸ saatte geri götürebildi. Neyse ki diÄŸer hayvanlar sapasaÄŸlam duruyorlardı. Epeyce rahatladı. En azından bir günlü zarar ile bu durumu atlatmıştı. Ä°çi zengin olma hayaliyle dolup taşıyordu. Ä°lerleyen günlerde, geceleri hep benzer rüyalar gördü. Åžehirde tavuk yetiÅŸtiriyor ve zengin olup rahata eriyordu.
​
İki hafta sonra sonra yeni bir deneme yaptı.
​
Evet. Evet! Bu defa bir Sumerli, Ninginsidda pazara tavuk getirmiÅŸti. Heyecanla koÅŸtu ve, Ninginsiddaya inek ile tavukları takas etmeyi teklif etti. Bu inek çok verimliydi. Günde bir güÄŸüm süt veriyor ve bir süre sonra da eti bile yenebiliyordu. Her sene doÄŸuruyor ve çabucak çoÄŸalabiliyordu. Bir iki sene sabredilirse, on ineklik bir sürüye sahip olmak iÅŸten bile deÄŸildi. Kendisi de zaten böyle yaparak bir sürü sahibi olmuÅŸtu ve artık biraz rahat etmek istiyordu.
Ninginsidda ise pek umursamaz bir tavırla Utu’yu süzerek:
- “Olmaz. Çünkü ben tavuklarımı arpa ile deÄŸiÅŸtireceÄŸim.
Cevabını vermişti.
Utu çok azimli bir Sumerliydi. OnbeÅŸ gün sonra bir deneme daha yaptı.
Evet, Ninginsidda yine pazarda idi ama , bu defa Ä°nek ile tavuÄŸu deÄŸiÅŸtirmeye razıydı. Çünkü inekçilik yapmak üzerinde düÅŸünmüÅŸ ve inek yetiÅŸtirmenin karlı olabileceÄŸini görmüÅŸtü…
Uruk kentinin dışından da gelenler vardı. Bütün Sumerliler buÄŸday ile koyunu, ÅŸarap ile yapağıyı kumaÅŸ ile arpayı, kesilmiÅŸ ve tuzlanmış et ile kuzu postunu ve daha bir çok kıymetli ürünleri takas edebilmek için için mücadeleye devam ediyorlardı.
Pazar yeri çok gürültülüydü.
Bu patırtı gürültü arasında haftalardır sessizce dolaÅŸan Dumuzi ise baÅŸka bir plan peÅŸindeydi..
Sumerliler arasındaki bu günler süren pazarlıkları kısaltıp, onların daha çabuk anlaÅŸmasını saÄŸlayarak bundan kazanç elde etmeyi ve zengin olmayı kuruyordu hayalinde. Hatta bunu Ur , LagaÅŸ, Eridu ve hatta Nippur’da da yani bütün dünyada yapmayı planlıyordu. Kafasında muhteÅŸem bir projesi vardı.
Dumuzi bu muazzam projesini hayata geçirmek için o gün güzelce hazırlandı, en güzel kıyafetlerini giydi, saçlarını ördü ve pazara doÄŸru yola çıktı. Gözleri pırıl pırıl parlıyordu ve yüzünde hınzırca bir gülümseme vardı. Kendine çok güveniyordu. Altın ile süs eÅŸyaları, tanrı heykelleri ve totemler yapıyor ve bunları pazarda çeÅŸitli eÅŸyalarla deÄŸiÅŸtiriyordu. Evi kumaÅŸlar, postlar, geyik boynuzları, arpa, yulaf ve çeÅŸitli tahıllarla doluydu zaten. Ama o bunlarla yetinmiyor, daha çok olsun istiyordu.
Geceden hazırlıklarını yapmıştı. Altın madenini iÅŸlemede ustalığını konuÅŸturmuÅŸ ve yassı silindirler yapmış, onların üzerine çivi ile adını kazımıştı. Çok enteresan ve yepyeni bir projesi vardı.Emin adımlarla pazaryerine yürüdü Dumuzi..
Pazar yolunda haftalardan beri bir türlü takas yapamayan Utu’ya rastladı. Utu yine dünden ineklerinden birini ÅŸehre getirmiÅŸ, ÅŸimdi pazara doÄŸru çeke çeke götürüyordu.
- Hey Utu, ineÄŸini yine tavuk ile mi deÄŸiÅŸtirmek istiyorsun?
- Evet Dumuzi, bu dördüncü denemem. Artık yoruldum. Bugün de takas edemezsem vazgeçeceÄŸim.
- Utu, sana bir müjde vereyim, bugün senin bu zorluÄŸunu çözeceÄŸim. Bu dostuna güven.. diyerek hızlı adımlarla UTU’yu geçti ve pazaryerine doÄŸru hızla yol aldı.
Ninginsidda da gelmişti pazara .. Ama ; Ninginsidda bir ineğe karşılık ancak 100 tavuk verebilirdi. Fazlası değil.
Utu ile Ninginsidda arasındaki pazarlık bir süre devam etti.
Onları uzaktan izleyen Dumuzi artık zamanı geldiÄŸini düÅŸünerek devreye girdi.
- Hey Utu, bugün takasta anlaÅŸamayacaksınız. Sen de çok yoruldun. Ä°stersen Ä°neÄŸi burada bana bırak ve iÅŸine dön. Merak etme, birdahaki pazarda, olmadı bir sonraki pazarda 200 tavuÄŸun hazır olacak.
​
Utu:
- Ey akıllı Dumuzi, nasıl olacak bu iş?
Ä°ÅŸte o anda Dumuzi dünyanın çehresini deÄŸiÅŸtirecek olan büyük hamlesini yaptı. Cebinden adı yazılı olan altın yassı silindirlerden iki adet çıkardı ve Utu’ya uzattı.
​
- Bunları al, ineği bana bırak. Haftaya gelirken bunları getirmeyi unutma sakın!
Utu yassı silindirleri aldı, evirdi, çevirdi, üzerindeki yazıyı okudu. Silindirin bir tarafında Dumuzi , diÄŸer tarafında ise Sumer çivi yazısı ile “ 1 “ yazıyordu.
​
​
​
​
​
​
​
Utu çok yorulmuÅŸtu. Ä°neÄŸi üç saat yola, ağıla götürmeyi göze alamıyordu artık. Dumuzi’nin teklifini kabul ederek riske girdi. Silindirleri cebine koydu ve eve döndü.
Bu arada, Ninginsidda da Dumuzi’den bir altın silindir alarak tavukları bırakmış, bir sonraki pazara üç yüz tavuk daha getirmeye söz vermiÅŸti.
​
Pazara BuÄŸday getirip post ile deÄŸiÅŸtirmeyi uman Duranki de iki silindir alarak buÄŸdaylarını pazaryerinde Dumuzi’ye bırakmıştı.



Mezopotamya
Uruk


AkÅŸam takas yapmayı baÅŸaramayan birçok Sumerli, özellikle Nippur gibi uzak ÅŸehirlerden gelenler mallarını Dumuzi’ye bırakıp altın silindirlerle evine dönmüÅŸtü.
Aradan belli süre geçtiÄŸinde , artık bütün dünya yani Ur , LagaÅŸ, Eridu ve hatta Nippur ÅŸehirlerinde yaÅŸayan Sumerliler mallarını pazaryerinde Dumuzi’ye bırakıyor, bir sonraki pazarda istediÄŸi malı arpa, buÄŸday, koyun, kereste gibi istediÄŸi malın kaç altın silindir ettiÄŸini Dumuzi’ye soruyor ve isteyen Sumerli istediÄŸi malı alabiliyordu.
Dumuzi iÅŸleri kolaylaÅŸtırmıştı. Bütün dünya mutluydu…
Uruk Kralı Gılgamış olanı biteni öÄŸrendi ve ansızın pazar yerine geldi. Pazaryerinde çıt çıkmıyordu. Herkes kralın ne yapacağını biraz merak ve biraz da endiÅŸeyle izlerken, bir yandan da pazar yerinden sıvışmanın yollarını kollamaya baÅŸlamıştı.
Uruk Kralı Gılgamış Dumuzi'nin huzuruna getirilmesini emretti.
​
Dumuzi yerlere kadar eÄŸilerek Krala saygı selamını vererek boynunu büktü.
Gılgamış :
- Hey Dumuzi, bu yaptığın nedir?
Dumuzi önce alttan alarak baÅŸladı ve yaptığı iÅŸi, bu iÅŸin Uruka getireceÄŸi faydaları Gılgamışa öyle güzel anlattı ki, bir süre sonra Gılgamışta o sert ve sinirli tavır merak ve ilgiye dönüÅŸmüÅŸtü.
Uruk Kralı Gılgamış Dumuzi’deki vizyondan etkilenmiÅŸti. Yüzü gülüyordu.
- Hey Dumuzi, bundan böyle altın silindirlere benim adım yazılacak ! Üzerine benim resmim basılacak. Seni ve mallarını burada benim askerlerim koruyacak. Malların beÅŸte biri uruk Kralı Gılgamış hakkı olarak pazarın güney tarafında biriktirilip, her Pazar bitiminde sarayıma getirilecek!
Ä°ÅŸte, Dumuzi ve Uruk Kralı Gılgamış'ın mutabakatı ile tarihte ilk defa malların deÄŸerini ölçme aracı doÄŸmuÅŸtu: PARA..
​

Dumuzi'nin altın silindirleri

Uruk Şehri Altın Silindir Listesi

​
Ä°lerleyen zamanlarda Dumuzi’nin bu muazzam buluÅŸu Uruk’a büyük zenginlik getirdi. Uruk kralı Gılgamış , altın silindirlerden aldığı güçle Uruk kentinin etrafını duvarlarla çevirdi. Uruk dünyanın en güvenli yeri oldu.
Gılgamışın büyük baÅŸarılarını anlatan destanlar kil tabletlere çivi ile yazıldı.
Gılgamış Destanı'nın ilk paragrafı ÅŸöyle :
​
Yerin dibindeki suyun kaynağını görenin öyküsünü dinle, yurdum! Dünyada her ÅŸeyi bilen adamın adını herkes duysun : onun görmediÄŸi hiçbir ÅŸey yoktur. Dünyanın bütün bilgeliklerini bilip torunlarına bırakan bir adamdır. Gizleri görüp bunların perdesini yırtan bir adamdır . Tufandan önce olanın haberini getirdi. Uzun yoldan gelip yorgun düÅŸtü; ama gücünü yitirmedi. Bütün çektiklerini bir anıt taşına kazıdı. Uruk'un dört bir yanına duvar çektirdi. Kutsal E-anna'nın ve temiz hazinenin duvarına bak! O duvar, didilmiÅŸ yünden örülen bir urgan gibidir. Onun kös,ÅŸe burçlarını da gözden geçir! Onun eÅŸini hiç kimse yapamaz. Ta öteden beri orada duran taÅŸ merdivenden yol alıp Ä°ÅŸtar'ın oturduÄŸu E-anna tapınağına yaklaÅŸ! Sonradan gelen hiçbir kral onun eÅŸini yapmadı. Uruk duvarının üstüne çık ! Ä°leri yürü! Temeli gözden geçir! TuÄŸla duvarı incele. Acaba bunun tuÄŸlaları pismiÅŸ midir, deÄŸil midir? Temeli yedi bilge kurmamış mıdır?
​
Dumuzi de unutulmadı. Gılgamış ile mutabakat saÄŸladığı aya Dumuzi ayı denildi ve hala öyle anılmaktadır: Temmuz.
Binlerce yıl boyunca Dumuzinin icadı bütün dünyada kullanıldı. Bütün Krallar otoritelerinin simgesi olarak Altın ve gümüÅŸ sikkeler bastırdı. Altın ve gümüÅŸ kralların madeni olarak hala hükmünü sürmeye devam ediyor…

- 2 -
GÜNÜMÜZDEN YÜZLERCE YIL ÖNCE

Giovanni di Bicci de Medici
Dumuzi'nin parayı icat etmesinden ve Uruk Kralı Gılgamışın çağından bu yana binlerce yıl geçmiÅŸti.
Artık altın sikkeler artık dünyanın her tarafında kullanılıyordu.
Dünya Kral Gılgamış zamanında sadece üç-beÅŸ ÅŸehirden ibaretken ÅŸimdi artık çok büyümüÅŸtü. Ä°nsanlar çoÄŸalmıştı.
Medici Floransa’da yaÅŸayan ama Toskanalı olmayan bir Ä°talyandı. Mugello vadisinden zengin olma hedefiyle Floransa’ya gelmiÅŸti. Floransa'nın en iÅŸlek caddesinde banka oturup “Altın alınır” tabelasını bankın yanına diktiÄŸinde , kimse onun dehasının farkında deÄŸildi.
Medici, Floransa'lıları evde altınları saklamanın riskli olduÄŸuna ikna ediyordu. EÄŸer altınlarını ona verirlerse, küçük bir komisyon karşılığında emniyetli bir yerde saklayabilirdi. Altın sahipleri de karşılığında , üzerinde altının miktarı ve istenildiÄŸi zaman geri verileceÄŸi yazılı olan Giovanni di Bicci de Medici imzalı bir kağıt alacaklar, bu kağıdı çok daha emniyetli bir ÅŸekilde saklayabileceklerdi.
Bu ÅŸekilde hem altını saklama zorluÄŸundan kurtulacaklar ve “Acaba altının yerinde duruyor mu?” “Acaba altınlarımı birileri çalar mı?” gibi endiÅŸelerden kurtulacaklar, geceleri rahat rahat karılarıyla birlikte olabileceklerdi.
Kağıtlara bankta yazılmış olmasına atfen “Bank- Note“ baÅŸlığı atılmıştı.

Medici bankasında “Bank- Note“ yazıyor

Ä°ÅŸte Dünyanın ilk bankası bu bankta kurulmuÅŸtu.
Medici’nin banknotları önce Floransaya sonra bütün Ä°talyaya ve oradan Avrupa ve dünyaya yayıldı.
Medicinin dahi buluÅŸu sayesinde dünya ekonomisi canlandı, ticaret kolaylaÅŸtı. Hatta denilebilir ki, Rönesans ilk enerjisini Medicilerin banknotları ile saÄŸladı.
​
​Leonardo Da Vinci bile…
- 3 -
GÜNÜMÜZDEN ONLARCA YIL ÖNCE
Medici’nin icadı banknot o günden beri dünyanın bütün ülkelerinde yüz yıllardır kullanılıyor. Dünya ticaretinin artması ile önce Ä°ngiliz Poundu bütün dünyanın kabul ettiÄŸi para birimi olarak yüz yıl kadar görev yaptı.
​
Bu dönemde bütün ülkelerin para birimlerinin altın karşılığı olduÄŸu varsayılıyordu.



2. Dünya Savaşının son yıllarında ,1944 yılında ABD de Bretton Woods kasabasında BirleÅŸmiÅŸ Milletlere üye olan ülkeler toplandı ve ünlü Bretton Woods anlaÅŸması imzalandı

Dolar altın karşısında sabitlenmişti.
1Ons Altın = 35 USA$

ABD elinde dolar olan ülkelere diledikleri zaman doları altınla deÄŸiÅŸtirmeyi garanti ediyordu. Artık bütün ülkeler rahattı. Kahraman Amerikalılar dünyayı Almanlardan kurtardıkları gibi, artık bütün ülkelerin paralarını da garantiye alıyorlardı.
​
Uzun boylu, alabros traÅŸlı Amerikalılar uzaydan yeni inmiÅŸ Sumer tanrıları gibiydiler. Jeepleri, Thomsonları hayranlık vericiydi. Onlar çift piÅŸtovlu, insanları barbar kızılderililerden koruyan kowboyların, rangerlerin torunlarıydılar. Üstelik ellerinde HiroÅŸima ve Nagazaki yi bir saniyede yok edebilen tanrısal silahları da vardı.
​
​
​
​
​
​
​
​
​
​
​
​
​
​
​
​
Bir kaç on yıl bu hayallerle geçti.
DiÄŸer ülkeler ne yaÅŸadı bilmiyorum ama , bir dönemi ve (ve tekrarlayan diÄŸer dönemleri) hatırlıyorum. Yeni yetme bir delikanlı olarak hatırladıklarımı ufak bir araÅŸtırma ile " uydurma bir hikaye"yi birleÅŸtirerek " kendime " anlattım:
​
1971 yılında Mart ayında bir askeri ültimatom ile morrison Süleyman devrilmiÅŸti. Amerikancı olduÄŸu için ona solcular bu Morrison lakabı takmışlardı. Yerine askerlerin emriyle solcu CHP milletvekili Nihat Erim baÅŸkanlığında yeni bir hükumet kurulmuÅŸtu. Hükumetin en parlak bakanı olan Atilla KaraosmanoÄŸlu Dünya Bankasından gelmiÅŸ ve bakan olmuÅŸtu.
Türkler Erim hükumetinden mucizeler bekliyorlardı.
KaraosmanoÄŸlu hemen bir paket hazırladı ve ABD emanetine verilen altınlarımız karşılığında dolar istedi. Bütün dünya dolar karşılığı altınını isterken, Türkiye, altını karşılığında dolar istiyordu. ABD nin cevabı ise ÅŸöyleydi: :



Çünkü aynı günlerde daha sonra Watergate skandalı ile ABD baÅŸkanlığını bırakmak zorunda kalacak olan Nixon, IMF, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü’nün beraberce imzaladığı ve dünya çapında kabul gören Bretton-Woods sistemine (ya da altın standardı sistemi) artık uymayacağını, artık altın yerine ABD'nin itibarının konacağını açıklamıştı. (15 AÄŸustos 1971)
​
Binlerce yıldır insanların deÄŸerlerini ölçme aracı olarak kullanılan Altın "tu-kaka" yapılmış , altının yerine ABD'nin itibarı konulmuÅŸtu.
​
Ä°tibari paralar dönemi baÅŸlamıştı. Üstelik bunlar rezerv para idi. Bir havuz vardı ve bu havuza ABD gerektiÄŸi kadar doları basıp doldurabilecek ve bu havuzdan dünya istediÄŸi kadar kullanacaktı. Elbette ki havuzdaki dolarlar karşılığı her ülke, herkes ABD ye bir ÅŸeyler verecekti.
Yani artık insanların ürettikleri deÄŸerleri karşılığı ABD'nin itibarı olan havuzdaki kağıt dolarlar ölçecekti.
​
ABD dilediÄŸi zaman " I nahh you! " cevabını vermekte artık özgürdü.
Dünyada üzerinde en çok spekülasyon yapılan ÅŸeylerden biri de USD dolarıdır.
​
Buna ÅŸaşırmamak gerektiÄŸini biz Türkler 15 Temmuz 2016 günü tarihin en büyük ihanet ve iÅŸgal giriÅŸimi ile karşılaÅŸtığımızda öÄŸrendik.
Hainlerin hepsinin ya üzerinden, ya kasasından Fetulla'nın onlara güvendiÄŸinin bir niÅŸanesi olarak F serisinden bir dolarlıklar çıkıyordu.

4.
GÜNÜMÜZDEN ON YIL ÖNCE
1971 den günümüze kadar insanların ürettiÄŸi deÄŸerleri ABD'nin itibarı ile ölçen "Yersen"
sistemi ile geldik. Bütün dünya boynunu büktü ve bu durumu kabullendi.
​
Ä°tibari rezerv para dünyayı ilk defa 2008 salladı.
Depremin etkisi etkisi yıkıcı oldu. Ama ABD nin itibari para basma özgürlüÄŸü bu yıkımı kısmen de olsa gidermeyi baÅŸardı. Trilyon dolar basılıp dağıtılarak depremde yıkılmak üzere olan binalar payandalar ile desteklendi, binalardaki çatlaklar sıvandı , boyandı, izler kaybedildi. Ve yeni binalar inÅŸa edildi.
​
​
​
​
​
​
​
​
​
​
​
​
Depremde çatlayan binalar bir sonraki depremde muhakkak ki yerle bir olacaktı ama, bunu görmeyen veya bunu gördüÄŸü halde bilerek bu sahtekarlığa devam eden dünya yönetenleri aldırmaz tavırları ile bildiklerini okumaya devam ediyorlardı.
​
2008 krizinden sonra karşılığı sadece itibar olan paranın ne kadar güvenli olduÄŸu dünyada tartışılmaya baÅŸlamıştı. Çok çeÅŸitli fikirler öne sürülüyor, çeÅŸitli gelecek senaryoları yazılıyordu. Dünyada dolara direniÅŸ yavaÅŸ yavaÅŸ güçlenmeye baÅŸlamıştı. Dünya üretimini neredeyse tek başına ele geçiren Çin baÅŸta olmak üzere hareketlenmeler baÅŸlamıştı.
​
Bu kargaÅŸada kim olduÄŸu bilinmeyen gizemli bir dâhi ise bir takma adla sessiz sedasız ortaya çıkıyordu. SATOSHÄ° NAKAMOTO.






Gılgamış
Gılgamış Dumuzi’nin altın silindirlerine kendi adının kazınmasını ve kendi resminin çizilmesini talep ettiÄŸinde, bu insanlara takas yerine ticaret imkanı getirmiÅŸti ve kolaylıkla kabul ettiler.
Altın sikkelerin ölçme aracı olarak kullanılması esnasında paranın üzerinde kimin isminin yazdığının pek bir önemi yoktu. Kral deÄŸiÅŸtiyse, yaÅŸasın yeni Kral.
Paralar eritilip yeniden basılabilirdi.
Medici
Medici, zamanın deÄŸiÅŸim aracı olan Altını, “Güven” unsurunu var olması koÅŸuluyla hırsızlıktan koruma imkanı getirmiÅŸti. Altın olana güvenilir bir kayıt: Banknot.
​
Nixon
Nixon ise elinizdeki banknottaki karşılığında altın verileceÄŸi güvencesini ortadan kaldırmış, bunun yerine ABD nin itibarını koymuÅŸtu.
Artık insanların ürettiÄŸi deÄŸerleri ABD nin itibarı ölçecekti.
​
Satoshi
Sonra Satoshi ortaya çıktı ve “Güven” ihtiyacını tamamen ortadan kaldırdı. BTC nin yaygınlaÅŸması sorunu kökten çözecekti. Hatta öyle ki, Bitcoin dünyaya refah ve zenginlik getirecekti.
Bizler ABD'nin Ali-Cengiz oyunu ile Bitcoin arasında yeni başlayan savaşı izliyoruz.
​
​
​
​
​
​
​
​
​
​
​
​
( Ali-Cengiz Oyunu için uzman olmayan biri olarak görüÅŸlerimi yazmıştım. Ä°ÅŸte burada:
https://www.erkanince.com/single-post/2018/06/23/Patlamaya-Haz%C4%B1r-N%C3%BCkleer-Bomba )
Bu savaÅŸ yeni baÅŸladı ve üstelik Dünya parasal bir felaketin, büyük bir ekonomik depremin eÅŸiÄŸinde.
​
Beklenen büyük depremi internetteki haberlerden öÄŸrendim ve ne olup bitttiÄŸini anlamaya çalıştım. Bir amatör olarak ben bile bu büyük tehlikeyi gördüm.
​
Bu konuda anladıklarımı aşağıdaki linklerde paylaştım:
​
buraya linkler yazılacak
​
Bu depremin kaçınılmaz olduÄŸunu ve Ä°tibari Rezerv paraların sonunu getireceÄŸini kuÅŸ beyinliler bile anlar.
​
Ama bildiÄŸiniz üzere kuÅŸların da bir beyni var hattizatında.
​
Son zamanlarda yapılan yeni keÅŸiflerle "Aslında kalın bağırsakların da bir beyin olarak çalıştığı" gösterildi. fakat kalın bağırsakları beyin olarak çalışanların dünyayı yönetenler olduÄŸu henüz ispat edilemedi. Ama karikatürlerde bu konu yer alıyor elbette.
​
​
​
​
​
​
Beklenen büyük depremden sonra ne olacağı hakkında çeÅŸitli görüÅŸler var. Altın, Bitcoin, bir Altcoin, SDR veya bilinmeyen herhangi bir ÅŸey..
Ama ÅŸu belli ki, artık kağıt para ve elektronik para dönemi bitmiÅŸtir.Yerine mutlaka aÄŸ üzerinde ve kripto ile güvenceye alınmış bir baÅŸka ÅŸey gelecektir. Belki de The Economist bunun ne olduÄŸunu biliyor. Veya yapılan uzun vadeli planı biliyor.
Öyle ya, Zohar 8. cildin 116. paragrafında, 5760 yılının "Elul" ayının 23. gününde kulelerin yıkılacağını söylemiyor muydu? Yahudi takvimine göre bu tarih 11 Eylül 2001 tarihine denk geliyor!
​
​
​
​
​
​
​
Bu konularda gelecekte ne olacağını kestirmek ve buna göre pozisyon alma imkanım var mıydı?
​
Elbette vardı. Ä°lla da konunun uzmanı olmak gerekmiyordu. Çünkü uzun meslek hayatımda gördüÄŸüm ÅŸey, meslek dışından insanların büyük yenilikleri getirdiÄŸi ve baÅŸarılı olduÄŸu, meslek içindekilerin ise büyük çoÄŸunlukla " meslek körlüÄŸü " ile mesleÄŸin gerçeklerini göremediÄŸini müÅŸahede etmiÅŸtim
Birçok uzmanın görüÅŸlerini okudum. Bir yıldır takipteyim ama, henüz herhangi bir çökme durumunda elimde kalanın ne iÅŸime yarayacağına dair bir cevap bulamadım.
​
Bazı uzmanların kendi konularında yaptığı hatalara bakarak, bunu normal karşılıyorum.
​
Ä°ÅŸte bazı örnekler :
​
-
Peter Ustinov: Dünya infilak etse , duyulan son ÅŸey bir uzmanın “ Bu mümkün deÄŸil !” diyen sesi olurdu.
​​
-
IBM baÅŸkanı Thomas J. Watson: Bilgisayarın dünyada en fazla beÅŸ adet Pazar payı var!
​​
-
Albert Einstein: “Nükleer enerjinin elde edilebileceÄŸine dair en ufak bir emare yok. Bunu yapabilmek için atomun istendiÄŸi anda parçalanması gerekir.”
​​​​​
-
MareÅŸal Ferdinand Foch: Uçaklar ilginç oyuncaklar ama askeri açıdan deÄŸerleri yok.
-
William D. Leahy ( HiroÅŸima ve nagazaki’den bir yıl önce) : Patlayıcılar konusunda uzman bir kiÅŸi olarak söylüyorum. Atom bombası üzerinde çalıştığımız en aptalca ÅŸey. Bu bomba asla patlamaz!
-
Thomas Edison: Alternatif akımla uğraşmak vakit israfından başka bir şey değil. Kimse bunu kullanmaz. Asla!
​
-
Charlie Chaplin: Sinema bir furyadan öte bir ÅŸey deÄŸil.
Finans dünyasının önde gelen uzmanları da Blockchain ve Bitcoin'in geleceÄŸi için hep olumsuz görüÅŸler beyan ediyorlar.
​
Ä°ÅŸte bir örnek :
​
“Günümüzün kriptolarının herhangi birinin uzun vadede hayatta kalacağı, bunların bir kısmının evrim geçirip hayatta kalmasına raÄŸmen, benim için olası görünmüyor. Ä°çsel deÄŸerin eksikliÄŸinden dolayı, hayatta kalmayan para birimleri büyük olasılıkla sıfıra ineceklerdir."
Goldman Sachs, Steve Strongin
​
​
Bir yıl önce Bitcoin veya Cryptucurrency dünyasından habersizdim. Bir tesadüf eseri Blockchain teknolojisini anlatan bir videoya rastladım. Önce teknolojiyi araÅŸtırmaya baÅŸladım ve daha sonra Bitcoin ve diÄŸerleri ile tanıştım.
​
Åžimdi, önce o videoya rastlamam ve önce teknolojiyi anlamam sayesinde daha çok yol aldığımı ÅŸimdi görüyorum.
​
Bu nedenle finans uzmanlarının görüÅŸlerini pek dikkate almıyorum. Çünkü teknolojiyi anlamamış olduklarını görüyorum.
​
Crypoloji veya finans uzmanı olmamayı neredeyse bir ÅŸans olarak görmeye baÅŸladım.
​
Crypocurrency ye balıklama dalmış biri olarak, "EÄŸer daldığım suyun derinliÄŸi beklediÄŸimden az ise, kafamı çarpabilirim! " ihtimaline karşılık eÄŸer bir çökme olursa "Elimde ne kalır ?" sorusuna cevap aramaya baÅŸladım.
​
Bitcoin
Bitcoin ÅŸimdilik spekülasyona karşı savunmasız ve riskli. Satoshi'nin vizyonuna aykırı bir ÅŸekilde insanı haksız yere zengin de edebilir, iflas ta ettirebilir. Bitcoinin baÅŸka sorunları da yok deÄŸil. Madencilik tekeli, ölçeklendirilebilirliÄŸin yetersiz kalması ve sürpriz quantum saldırılarına karşı savunmasız olması.. Åžimdiye kadar üretilmiÅŸ yaklaşık 17 milyon Bitcoin'in 12-13 milyonunun yıllardır hareketsiz olması ve bütün olayın yaklaşık 3-5 milyon Bitcoin üzerinden dönmesi biraz kafamı karıştırıyor.
Bitcoin'in bir deÄŸer deÄŸiÅŸim aracı olmaktan çok, altın gibi bir deÄŸer deposu özelliÄŸinin giderek artması da mikro ödemelerde kullanılmasına bir engel oluÅŸturuyor.
​
Bitcoin çekirdek ekibi Bitcoin Core'nin çok tutucu ve adeta bir din gibi Satoshi'ye baÄŸlanmaları da doÄŸrusu ÅŸaÅŸkınlık verici.
​
ÇoÄŸunlukla “ Bitcoinin karşılığı nedir” sorusuna "iÅŸlem" diye cevap versem de bu cevabımın da yetersiz olduÄŸunun farkındayım.
​
Bitcoinin aniden çökeceÄŸini var sayarsak - bu az da olsa bir ihtimaldir-, elimde ne kalır?
​
İleride tekrar Bitcoinin insanlar tarafından kullanılmaya başlaması umudu. Bundan başka elimde bir şey kalacağını sanmıyorum.
​
Belki de Bitcoin teknolojisine alternatif yeni ve üstün teknolojiler kullanan baÅŸka bir ÅŸey Bitcoin'in yerini alacaktır ama, acaba Bitcoinlerimi o yeni ÅŸeye çevirmeye fırsatım olacak mı?
tahtını devralması mukadderdir.
​
DiÄŸer Cryptocurrency'ler
​
Ethereum'un yepyeni bir ekonomi yaratma potansiyelini bir yana bırakırsak, doğrusu diğerleri hakkında elle tutulur bir şey yok.
​
​
Fiat paralar
​
EÄŸer elimde Dolar, Euro veya TL gibi kağıt para veya bankadaki para varsa, benim için bunun cevabı kolay çünkü dedemin hikayesini biliyorum.
1915 yılında zamanın çarlık Rusyası ülkemizin DoÄŸu Karadeniz ÅŸeridini iÅŸgal etti. Artvin, Rize, Trabzon ve kısmen Giresun 2 yıl iÅŸgal altında kaldı. O dönemde dedem köydeki geniÅŸ toprak sahibi olarak iki yılda kazandığı çarlık Rusyasının parası olan Manatları evin tavan arasında biriktirmiÅŸti. 1917 Ekim Devrimi ile beraber bu paraların alım gücü birden bire sıfıra düÅŸtü. Çünkü çarın itibarı bitmiÅŸti. Önceden bir kilo elma 10 manat olarak ölçülürken, bir milyar manat ile bile 1 elma alınamıyordu.
Manatların deÄŸeri sıfıra indi. Çocuklar manatlarla oyun oynadı.
​
Buraya kadar saydıklarım arasında Ethereum dışında karşılığı olan bir para bulamıyorum ( Biri hariç, biraz sonra ona deÄŸineceÄŸim)
​
DeÄŸerli madenler
EÄŸer Elimde altın varsa, yine altın olur. Üstelik alım gücü belli bir oranda artmış olarak. yanı altının karşılığı her zaman altındır. Bu kadar basit.
​
Özet olarak, bu kadar alternatifin arasında beni tatmin eden , Ethereum'u bir yana bırakırsak, tek bir aday var: IOTA
​





Karşılığı olan tek para IOTAdır demiyorum, benim bulabildiğim IOTA. Hatta IOTA bir para birimi de değildir, başlı başına kendisi bir değerdir.
IOTA'ya yatırım yapmayı henüz deÄŸerlenmemiÅŸ çok ucuz ama ileride muazzam deÄŸerlere ulaÅŸacağı belli olan gayrimenkul yatırımına benzetiyorum.
​
Mesela " Manhattan'ın zamanında bir Hollandalı tarafından bir kızılderiliden 24 dolara satın alınması" efsanesi gibi.. Ya da , dedemin Mecidiyeköy Ä°stanbul'un ücra bir köÅŸesi iken, orada iyi lahana yetiÅŸeceÄŸine dair babaannemi ikna edemeyip satın almaması ve büyük fırsatı biz torunlarının kaçırması gibi.
​
IOTA ne yapmayı vaadediyor:
​
Buzdolabı Beyazkoç , evin ihtiyacı olan 10 yumurta, 2 kg süt ve 5 adet elmayı marketteki bilgisayara sipariÅŸ eder. Ä°lave olarak sipariÅŸin dron ile getirilmesini ister. Market bu sipariÅŸi dron ile gönderir ve sipariÅŸi deÄŸeri dron dahil IOTA olarak ölçülür.
​
Otomobil KaraÅŸimÅŸek park yeri ararken, Tangle vasıtası ile otoparkın bilgisayarı ile anlaşır, KaraÅŸimÅŸek otopark bedelini ve eÄŸer onu yıkadılarsa, yıkama bedelini IOTA ile öder. çünkü KaraÅŸimÅŸeÄŸin yeteri kadar IOTAsı daha üretilirken içine konmuÅŸtur.
​
KaraÅŸimÅŸek caddelerde, sokaklarda veya otoyolda ilerlerken, eÄŸer sürücüsü oto pilot ile yolculuk yapmak istiyorsa, karaÅŸimÅŸek yol üzerinde bulunan sensörlerle iletiÅŸim kurarak yoluna emniyetli bir ÅŸekilde devam ederken, eÄŸer ileride bir trafik kazası varsa, o konuda bilgi alır, eÄŸer güzergah üzerinde kar yağışı varsa gerekli tedbirleri alır. Bunlar için OTA öder.EÄŸer bu arada yaÄŸmur yaÄŸarsa, KaraÅŸimÅŸek o koordinatta yaÄŸmur yaÄŸdığını BÄ°GDATA daki ilgili noktaya göndererek biraz IOTA kazanır.
​
IOTA ile yapılabilecek en basit örnekleri verdim. Oysa yapılabilecekler insanın hayal gücünü zorlayacak kadar çeÅŸitlidir.
IOTA ,talebi karşılayan üretimi ölçer.
Satoshi’nin vizyonunun burada gerçekleÅŸtiÄŸini görebiliriz.
Peki, eÄŸer bir gün IOTA nın itibarı kaybolursa, elimde ne kalır?
​
IOTA talep varsa deÄŸer ölçümü yaptığı için, elimde yine IOTA vardır. EÄŸer gelecekte talep olacağına inanıyorsan gözüm gibi saklarım.
​
Yani Ä°OTA’nın karşılığı vardır. Tıpkı altın gibi. Altının deÄŸeri en fazla madenin deÄŸerine kadar düÅŸebilir. Daha fazla deÄŸil.
​
Dünya yeni ekonomik düzene ve bilgi seviyesine yükseliyor. IOTA aslında bir kripto para deÄŸil. INDUSTRY 4.0 için bir yakıt.
Anahtar kelimeler: IoT, IOTA, Tangle, Trinary (Ternary ), Ternary, JINN processors, Skalable, Qubic, Quantum Computing, Distributed Acyclic Graph (DAG), oracles,
